9.8.11

avrupa yazı (or, "the revolution will indeed be televised")


euro ekonomisinin geçirmekte olduğu ciddi depremle birleşiyor londra'daki ayaklanma ve yağmalar. siyah bir gencin polis tarafından vurulmasıyla başlayan olaylar, iki gün içinde yayıldı, şiddeti arttı. silah taşımayan, basınçlı su panzeri olmayan londra polisi, karakolları korumakla ve yağmalama olaylarını izlemekle yetiniyor. hükümet, orduyu göreve çağırmama konusunda (en azından bu aşamada) kararlı. belki 1981'de çıkan ayaklanmayı ellerini sakınmadan bastırmaya çalıştıklarında işin iyice çığrından çıkmasına yol açmış olmalarından ders aldılar. blackberry kullanarak hızlı bir haberleşme ağı kullanan "have-nots" (sahip olmayanlar), televizyon ve giyim mağazalarına dalıp önlerine geleni alarak "haves" (sahip olanlar) sınıfına geçmeye çalışıyor. onyılların eşitsizliğini, kuşaklardır süregiden umutsuzluğu iki tişört giderebilecekmiş gibi. londra'nın fakir mahalleleri, siyah mahalleleri, göçmen mahalleleri buraları; ama herkes aynı şeyi yapmıyor. videodaki kadın mesela, güç birliği yapıp bir amaç uğruna savaşmaya, böyle aptalca işler yapmamaya çağırıyor yağmacıları. buralarda oturan türkler ve kürtlerse düzenden hala umutlu: yağmacıların yanında değiller, döner bıçaklarıyla dükkanlarını ve evlerini savunuyorlar, yüzlercesi bir araya gelip yağmacıları kovalıyor. bütün bunlar 2011'de, londra'da oluyor.


bu yaz avrupa'da devrim olmayacak büyük olasılıkla. bu cümlenin "olmayacak" kısmına bakıp rahatlamak içinse, kör bir kapitalizm mümini olmak gerekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

adınızın görünmesini istiyorsanız ama google hesabınız yoksa lütfen yorumunuzun sonuna adınızı ekleyin.