6.7.17

istikrarsız denge



kısa bir saptama: türkiye 2002'ye kadar, iyi kötü istikrarlı bir denge sistemini sürdürdü (şekil 1). 2002 seçimleri, bu dengenin sürdürülebilir olmadığının tescillendiği noktaydı. bu nokta istikrarsız ve kısa ömürlü bir dengeye tanık olduktan sonra (şekil 2) top(lum) aşağı, yeni bir istikrarlı denge noktasına doğru kaymaya başladı, kaymayı da sürdürüyor.

burada iki beklenti kutbu var: islamcılar bir tür islam devleti noktasına aşeriyor, atatürkçülerse eski sert atatürkçü devlet noktasına.

benim öngörüm, ikisinin de olmayacağı yönünde. yeni istikrarlı denge noktası, ilkinden daha oynak olacak çünkü radikalleşmiş bu iki arzu kümesini birlikte, yan yana yaşatmaya çalışacak (şekil 3). ortadaki topun sağa sola hareket etmesi, "zıvanadan çıkması" daha kolay olacak, ufak bir ittirmeyle merkezden daha çok uzaklaşacak. eski denge sisteminde (şekil 1) top çok daha az oynayabiliyordu, oynatmak için çok daha fazla güç uygulamak gerekiyordu.

hayattan bir örnekle açıklayacak olursam: eskiden sokakta tekbir getirerek yürüyenlere daha az rastlanırdı, ama ramazanda elinde yiyecekle yürüyene de daha az rastlanırdı. ulaşacağımız yeni denge sisteminde, laik/ anti-laik talepler çok daha radikal olacak ve seslerini daha fazla duyuracak, daha görünür olacak.

böyle bir "denge"nin sürdürülebilir bir istikrar yaratması zor, bu şizofreninin bir yerde patlama olasılığı yüksek. patladığında da ilk patlamadan (şekil 2) daha dik bir yamaç bekliyor olacak bizi.

dolayısıyla herkesin iyice bir düşünmesi gerekiyor: patlatmadan, birlikte yaşayabilecek miyiz? bir tarafın diğer tarafa gücünü yettirebileceğini sanması, önümüzdeki en büyük gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet "fırsat"ı olacak.