harikalar diyarında gezinen bir alis edasıyla, enginarın kalbini, enginarın resmini arayışını yazmak istemiş ressam, olur a, iyi de olur hatta. ortaya ne çıkmış peki? zorla, zorlanarak doldurulmuş 48 sayfa (ellerini yağlı boyaya daldırmalar filan), sedalı olmasa da edalı; eşi beyefendinin günlüklerini andırır parçalar bir de - kafeye oturdum da, şarap söyledim de, başka şarap geldi de, şarap berbat çıktı da...
"yediğin içtiğin senin olsun" kültürü tabii çok demode ve kısıtlayıcı, ama "yeme-içme kültürü" derken de bunu mu kastediyorduk?
Sözü edilen kitap: Alis'in Not Defteri - Fatma Tülin. Araştırmacı gazeteci gibi araştırdım ve buldum sonunda, yeah. Eşi beyefendi... Niye açık açık söylenmez bazı şeyler?
YanıtlaSil