8.10.10

okuduğunuz bir kitabı eleştiriniz

ben olsam, benim kitaplarım hakkında asla yazmazdım. neme lazım, nerden ne çıkacağı belli olmaz benim gibi tiplerin yazdıklarında. memnuniyetle ifade etmeliyim ki, eleştirmen ve yazarlarımızın büyük çoğunluğu da genel itibariyle bu temkinliliği gösteregeldi. ama kolunda sepet, ormanda dolaşan kırmızı başlıklı kızlar da çıkmıyor değil arada: “aa, mantar!” diye gamsızca dibine koşturdukları şeyin mesela camisiz bir minare olduğunu göremiyorlar. o zaman da “ormanın ortasında minarenin işi ne?” olmuyor sordukları (ve sormaları gereken) soru, “bu mantarlar niye zehirli?” diye soruyorlar en fazla. niye olacak, siz yiyin diye.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

adınızın görünmesini istiyorsanız ama google hesabınız yoksa lütfen yorumunuzun sonuna adınızı ekleyin.