Hepsinin erkek arkadaşı vardır
Terapistim dedi ki, bir kadına erkek arkadaşınız var mı diye sorarsan,
olmasa bile var der, çünkü onun yapayalnız biri olduğunu düşünmeni istemez.
Birden fazla erkek arkadaşı varsa bile, onunla birlikte olarak zamanını boşa
harcamış olmazsın, çünkü kadınlarla konuşma konusunda daha fazla pratik yapmaya
ihtiyacın vardır. Annenle konuşmaların tabii ki sayılmaz.
Özgürlük, kaybedecek hiçbir şeyinin olmamasıdır
Terapistim dedi ki, babanın öleceğini biliyordun, ve o sıralarda
evlensen babanın çok hoşuna gideceğini düşünüyordun. O yüzden de birtakım acı
verici ilişkilere girdin. Terk edildiğin ana kadar evlenmeye hazırdın hep. Ama
baban öldüğü için artık özgürsün. Kimseyle evlenmen gerekmiyor. Acı verici
ilişkilere sırf zevk için girebilirsin.
Yalnız günler, yalnız geceler
Terapistim dedi ki, geçen hafta ne yaptın diye sorduğumda, hiçbir şey
dedin. O yüzden bu hafta nasıl daha da az şey yaptığını söyleyebiliyorsun,
anlamıyorum. En azından markete gitmişsindir. Hiçbir şey almamış olsan bile,
annen başının etini yemesin diye evden çıkmış olman bile birşeydir.
Psikoloji kitapları
Terapistim dedi ki, bazı terapistler hastalarının Freud okumasına izin
vermez. Ama sen istediğin kitabını okuyabilirsin. Hatta Horney, Adler &
Jung da okuyabilirsin. Ben de bazı kitaplarını okudum. Onların rekabetinden
korkmuyorum. Ne yapman gerektiğini söyleme konusunda asla benim kadar iyi
olamazlar. Onlar seni tanımıyor.
Konu
Terapistim dedi ki, anlatacak pek birşeyin yok, çünkü hiçbir şey
yapmıyorsun. Bütün gün odamda otursam benim de anlatacak hiçbir şeyim olmazdı.
Dans etmeye gitmen lazım, & kimseyle tanışmasan bile, bana en azından nasıl
bir şey olduğunu anlatabilirsin, bu bana ilginç gelir, çünkü artık dışarı
çıkmaz oldum. Seni yönlendirmeye çalışmıyorum. Hiçbir şey hakkında konuşmakta
ısrar edersen seni yine de dinlerim, ama anlatacak birşeyin olsa çok daha mutlu
olacağına eminim.
Bu ne sevgi
Terapistim dedi ki, anneler terapistlerden hoşlanmaz. Çocukları
terapiste gidiyorsa, on beş yıl önce yaptıkları şeyler yüzünden eleştirilmekten
korkarlar. Ayrıca annenle ilgili bir çok eleştirim de yok değil, ama bunları
yüzüne söylemiyorum. Benim dediklerimi gidip ona anlatan sensin. O yüzden neden
benden nefret etmesi gerektiğini anlayabiliyorum.
Kulaklarını tıkamak
Terapistim dedi ki, annen aradı, senin yüzünden çok endişeleniyormuş.
Cansız gözüktüğünü söyledi. Büyük ilerleme kaydettiğini anlattım. Benim
delirmiş olduğumu söyledi. Dedim ki ben psikiyatristim. Deli olamam. O da bana
radyoda dinlediği deli bir psikiyatristten söz etti. Onunla tartışmanın
yararsız olduğunu anladım. Sen de aynı şeyi yap. Sırf birisi konuşuyor diye
dinlemen gerekmez.
Terapistine derdini anlatmak
Annem dedi ki, terapistin her zaman senin tarafını tutar, çünkü sen
onun hastasısın. O yüzden ben de kendi açımın duyulmasını istiyorsam bir
terapist bulmam gerekir. Sonra benim terapistim seninkini arar & senin
hakkındaki şikayetlerimi anlatır. Doktorlar birbirlerini, başka insanları dinlediklerinden
daha fazla dinlermiş diye duydum. Ama buna gücüm yok, zaten seninkisinin
parasını veriyoruz çünkü.
Normal değil
Annem dedi ki, sen ikinci sınıftayken okuldan seni bir psikoloğa
götürmemizi istediler. Psikolog bir süre seninle ilgilendi. Sonra bir gün artık
gelmemize gerek olmadığını söyledi, normal gözüküyormuşsun çünkü. Ona inanmamak
için herhangi bir nedenimiz yoktu. Ama artık çok emin değiliz. Delikli bir
atlet giymeyi istemek normal değil. Attığımız zaman da günlerce surat
asıyorsun. Sana yeni atlet alabilecek gücümüz olduğu için mutlu olsana.
Cevap verme
Annem dedi ki, her hikayenin iki yüzü vardır, ama ben büyüğüm sen de
çocuksun, o yüzden yalnızca benimkisi sayılır. Bir gün seninkisi de sayılmaya
başlayacak, ama şimdi sana düşen dinlemek, ki sen ebeveyn olduğunda ve çocuğun
senin sözünü kesmeye kalktığında ne diyeceğini bilesin.
Sırrımız
Annem dedi ki, güldüğünde bütün dünya seninle güler, ama ağladığında
hem dünya seninle ağlamaz, hem de herkes odadan çıkmak ister, çünkü kimse bir
ağlağın yanında durup başı ağrısın istemez. Bak şimdi sana mendil veriyorum.
Gözlerini sil ve mendili at. O zaman kimse ağladığını anlamaz, tabii birisine
anlatacak kadar salak değilsen.
Babanla başa çıkmak
Babam dedi ki, ailenle başa çıkmak için bir terapiste para vermek o
kadar da kötü olmazdı. Ama sana benim canıma okumanı söylesin diye birine para
vermemi istemen çok saçma. O kadarını ben de anlatırım sana. Ayrıca paranı da
almam çünkü sen benim oğlumsun. Benden sakın korkma. O kadar kötü değilim. Çok
daha kötü olan babalar tanıyorum. Sana bağırabilirim, ama evimden asla kovmam.
Senin düşmanın değilim ben. Olamam
zaten. Aynı kanı taşıyoruz.
Kız arkadaşım gitti gider
Babam dedi ki, kızlar sevgililerinden durduk yerde ayrılmaz. Bir hata
yapmışsındır. Mutlaka bir nedeni vardır. Belki giyiminden hoşlanmıyordu. Hep
diyorum sana, ceket & kravat giy diye. Onu hiç tanımıyordum, ama bak onun
tarafını tutmaya başladım bile, neden, çünkü seni tanıyorum. Evleneceğin kız bu
olabilir diye düşünmüştüm. Onu aileye kabul etmeye hazırdım. Artık başkasını
kabul etmem gerekecek herhalde.
Sana aldığımız giysiler
Babam dedi ki, annenle birlikte sana güzel giysiler aldık, ama hiç
üzerinde görmedik aldıklarımızı. Terbiyem müsaade etmediği için bu konuda
şimdiye kadar bir şey demedim. Hala kutularından çıkarmadıysan işine
yaramıyorlar demektir. Hiçbir kadın, gardrobuna bakmak için evine gelebilir
miyim demez. Ve eğer giyinmesini bilmediğine karar verirse, yapmayı bilmediğin
başka şeyler de olduğunu düşünebilir & seni bırakır.
İlk engel
Terapisti beni onaylıyormuş, öyle dedi. İlk sınavı geçmiş gibi
hissettim kendimi. Geriye bir tek, onun beni beğenmesi kalmıştı.
Natürmort
Masasında yeşil muzlar. Onlar olgunlaşmadan benimle yatacak mı, yoksa
meyve sinekleri gibi, bir sonraki hevengin gelmesini mi bekleyeceğim?
Sonunda onunla konuşmayı başardım
Otobüste karşımda oturuyordu. “Bu taraflarda herşey çok daha yeşil
görünüyor,” dedim, “New York’ta herşey çok renksiz.” “Bana hepsi aynı gibi
geliyor,” dedi, “farklı bir ağaç göstersene.” “İşte şu,” dedim. “Hangisi?”
dedi. “Çok geç,” dedim, “geçtik bile.” “Bir tane daha çıkarsa,” dedi, “haber
ver.” Sonra kitabını okumayı sürdürdü.
Annenin itirazı
Dedi ki annesi, Yahudi olduğum için beni sevmezmiş.Bu beni rahatsız
etmedi. Yatmak istediğim kişi annesi değildi ki.
Yapmama nedeni
Yatakta oturuyorduk. Sekse inanmadığını söyledi. İnanması gerekmiyordu
benim için. Yapması yeterdi.
Şöhret oyunu
Terapistim dedi ki, ünlü olma ihtiyacı duyuyorsun, ama bence önce bir
iş bulman lazım. Ünlü insanlara bakıyorum, hepsinin bir işi var. George Bush
hiçbir zaman bir şey yapıyormuş gibi gözükmez, ama bir zamanlar Başkandı. Bir
yerden başlaman gerek. Yoksa yalnızca kendi kafanın içinde ünlü olursun, ama
herkes öyle zaten.
Ben böyleyim
Terapistim dedi ki, zengin & ünlü olsan bile, onu mutlu edemezdin.
“Ünlü olduğuna emin misin?” diye sorup dururdu. Sen de sürekli, “Evet. Eminim,”
demek zorunda kalırdın. Ama bu, senin onu kandırıyor olabileceğini düşünmesini
engellemezdi. İnsanlara güvenmiyor. Senin hep bir başkası olduğunu
düşünecektir.
Altı haberleri
Terapistim dedi ki, David Brinkley’nin haberleri okuması gibi ayrılmış
senden. Onun & senin neden uyumlu olmadığını söylemiş; sonra başka birşeye
geçmiş, bir sonraki habere. Ama senin için bu ayrılık var olan tek haberdi,
çünkü bunu birinci elden yaşadın.
Musa’dan farklı olarak
Terapistim dedi ki, tek tatilinde seninle olmak yerine ailesine gitti.
Musa’ya benzediği söylenemez, halkını bıraktıktan sonra Sina Dağına çıkmıştı o.
Hiç değilse bir işe yaramıştı onun yaptığı. Tanrı’yla konuşmuştu. Senin
sevgilinse yalnızca teyzesiyle konuştu. Musa dünyaya On Emir’i armağan etti.
Sevgilinin yaptığı tek şeyse ailesiyle kavga etmekti. Sonra dönüp seninle kavga
etti. Ama bunu daha gitmeden de yapıyordu zaten.
İkisi de dinlemek istiyor
Terapistim dedi ki, birini kendine çekmenin en iyi yolunun, iyi bir
dinleyici olmaktan geçtiğini okumuşsun bir kitapta. Sorun şu ki, o da aynı
kitabı okumuş. O yüzden sen onu konuşturmaya çalıştırırken, o yalnızca dinlemek
istiyor. Dolayısıyla o sana karşı bir çekim hissetmiyor & sen de ona karşı
bir çekim hissetmiyorsun, çünkü ikiniz de hiçbir şey söylemiyorsunuz.
Somut kanıt
Terapistim dedi ki, mektubuna sevgili diye başlayıp sevgiler
diyerek bitirmesi, senden hoşlandığını göstermez. Milyonlarca insan
mektuplarını öyle başlatıp bitirir. Dedektif olsaydın asla davaları çözemezdin,
çünkü katilin bıraktığı ilk sahte ipucuna aldanırdın. Onun senden hoşlanıp
hoşlanmadığını anlamak için bir mektup daha yazmasını beklemen gerek. O zaman
bile elinde yeterli kanıt olmayabilir.
Saymada libido yöntemi
Terapistim dedi ki, beşinci buluşmanıza kadar onunla yatmayacağını
söylemiştin, ama şimdi diyorsun ki onun evinde bir gece seks yapmadan kaldığın
için bunun en az üç buluşma yerine geçmesi gerekir & bir daha görüştüğünüzde
onunla yatacaksın. Sayma işini libidona
yaptırıyormuşsun gibi geliyor bana. Adım adım gitmek istediğini söylemiştin,
ama şimdi üçer adım üçer adım gidiyorsun.
Soruların yanıtları
Annem dedi ki, benimle tanıştırmadan bir kadınla ciddileşme. Senin
soramayıp benim sorabileceğim bazı sorular vardır, örneğin “Çok daha şık
giyinen biriyle evlenebilecekken niye onunla evleniyorsun?” gibi. Senin çok şık
olduğunu söylerse işte o zaman anlayacağım ki delinin biri & büyük
olasılıkla senin için doğru olan kadın o.
Büyük hain kurt
Annem dedi ki, ayakların yere basarak aşık olmalısın. Ayak parmakların
her zaman yere değmeli. Ben babana aşık olduğumda çan sesleri değil, diş
gıcırdatması duydum. Kurdun tekiydi baban. Pençeleri hep omzumdan aşağı
kayardı. Parmaklarını bükerek onu terbiye etmeye çalıştığımda, ucuz kırmızı
şarapla sarhoş olup ayakkabılarıma kusardı.
Son günler
Annem dedi ki, bizim iyi insanlar olduğumuzu düşünmediğini biliyoruz.
Hayatında ters giden herşey için bizi suçluyorsun. Ama bizden iyi günah keçisi
bulamayacaksın. Karın bu kadar suyuna gitmeyecek. Sen onu suçladığında onun da
seni suçlayacağının farkında değil misin? O zaman ne yapacaksın, boşanacak
mısın? Boşanırsan gelip bizimle yaşayabileceğini sanma. O kadar salak değiliz.
Senden bir kez kurtulduk mu iş biter. Tabii bizi ziyaret edebilirsin. Hava
kötüyse gece burada kalabilirsin. Ama sabah olunca gidersin.
Açıklama gerekmez
Annem dedi ki, sana bir açıklama yapmak zorunda değilim. Yemekten sonra
dışarı çıkamazsın diyorsam, çıkamazsın. Polis sana ceza kesiyorsa neden
kestiğini açıklamak zorundadır. Ama benim sana davranışlarımı açıklama
zorunluluğum yok. İşimin iyi yanlarından biri bu & benim de bunu
değiştirmeye niyetim yok. Ama sana söylediğim gibi odanı toplasaydın, hem seni neden
cezalandırdığımı anlardın, hem de dışarı çıkabilirdin.
Doğru öğüt
Babam dedi ki, annenden kadınlar hakkında sana öğüt vermesini isteme. O
bir kadın, o yüzden tarafsız olamaz. Kendi cinsini korumaya çalışır. Ben de
erkek olduğum için tarafsız olamam, ama bu sana doğru öğüt vermemi asla
engellemez. Eğer bir kadın seninle yatmak isterse, yat. Salaklık edip ona
gerçekten aşık olup olmadığını sorma kendine. Bunu annen söyler sana işte. O
yüzden de yattığı terk erkek benim.
Dibe değmek
Babam dedi ki, yüzmeye gittiğinde, dibe değemeyeceğin yerlere kadar
açılma. Kullanmasan bile orada olduğunu bilmek iyidir. Ben neden evlendim
sanıyorsun? Annene gerçekten ihtiyacım mı var sence? Evlendim çünkü bir gün
yaşlanıp yorulacağımı biliyordum. İstediğim zaman dinlenebileceğim bir yerim
olmalıydı.
O yılları silmek
Babam dedi ki, annenle tanıştığımda ona yaşım hakkında yalan söyledim.
Ondan büyük olduğumu biliyordum, o yüzden kendimi on yaş küçülttüm. Hayatımda
hatırlamak istemediğim bir sürü yıl vardı, onları unutuverdim & çocukluğumu
daha güncel hale getirdim. Balayımızda gerçeği anlattım. O noktada herhangi bir
şey yapması için artık çok geçti diye düşündüm.
Koyu kırmızı
Dedi ki bu benim uğurlu rujum sanıyordum, çünkü seninle tanıştığımda
bunu kullanmıştım. Ama artık senin o kadar da hoş biri olmadığını gördüğüm
için, ruju atacağım. Keşke senden kurtulmak da bu kadar kolay olsaydı.
Aynaya bakış
Dedi ki, biraz narsisistsin. Lokantada hep aynaya bakıyordun, dikkatimi
çekti. Beni bir kez çıplak gördüğünde, kendine bakmayı bırakacağını biliyordum
ama.
Bekleyiş
Dedi ki, eskiler gibi sevişiyorsun. Üstündekileri çıkarmadın.
Benimkileri de çıkarmadığına sevindim. İş pişirmek artık unutulmuş bir sanat.
Bunu yapan, tanıdığım pek az erkekten birisin. Daha ciddi birşeye hazır değildim.
Önümüzdeki hafta yeniden görüşürüz, ama o zaman da hazır değilsem hayal
kırıklığına uğrama. Ne kadar sürer bilemiyorum. Bir ay da olabilir, daha uzun
da. Ama bir başladım mı durmam.
Bir gösteri sahneliyorduk
Parkta boynunu öpüyordum. Karşımızda oturan çiftin sürekli bizi
izlediğini söyledin. Ama hiçbir şey öğrenmedikleri belliydi. Orada kollarını
kavuşturmuş, birbirlerine dokunmadan oturuyorlardı.
O ne anlar
Terapistim dedi ki, seni seks bağımlısı olmakla suçlaması yanlış. Bir
kere, bağımlı olacak kadar çok seks yapmadın. İkincisi, seninle henüz yatmadı,
o yüzden bilemez. Şimdilik bu sadece onun görüşü. Doğru, seks hakkında çok
konuşuyorsun, ama bunun asıl nedeni sevişmiyor olman. Biriyle yeniden yatmaya
başlar başlamaz çeneni kapatacağını düşünüyorum.
Çalınan yatak
Terapistim dedi ki, kızın yatağının son erkek arkadaşı tarafından
çalındığını sanmıyorum. Seni eve yeniden almamak için uydurduğu bir mazeretti
bu bence. Belki adam yastığını
çalmıştır. Bu daha akla yakın. Ama burada önemli olan şey, hayatını dramatize
etmekten hoşlanması. Sen de belki bir figürandan fazlası olamayacaksın.
Dama karşı papaz
Terapistim dedi ki, erkek arkadaşıyla beşinci buluşmadan önce
yatmadığını sana söylediğinde & sen de altıncıya kadar bekleyebileceğini
çünkü acelen olmadığını söylediğinde onu mutlu ettiğini sanmıyorum. Yapman
gereken şey süreyi kısaltmasını sağlamaktı, beklemen gereken süreyi uzatmak
değil. Fazla mülayim olduğun için puan kaybettin. Seninle iskambil oynadığını
düşün, o dam attığında yapman gereken şey papaz vurmaktı, pas demek değil.
Saat on ikiyi vurdu
Terapistim dedi ki, onun evine dönmemekle hata ettin. Yorgun olduğunu
söyleyip işin içinden çıkamazsın. İlgilenmediğini düşünecek şimdi. Onunla
yatabilmenin tek yolu, gerçekten geç saatlere kadar ayakta kalmak, çünkü o
zaman senin ondan hoşlandığını anlar. Sen de herhalde balkabağına dönüşecek
değilsin. O sadece “Külkedisi”nde olur. O bile prensle yatmıştı. Doğrudan öyle
söylenmese de. Ama yani, “onlar ermiş muradına” ne demek sence?
Sayı faktörü
Terapistim dedi ki, sırf kırk adamla yatmış olması, sekste çok iyi
olduğunu göstermez. Bir ilişkiyi sürdürmede sorunları olduğunu gösterebilir.
Hangi açıdan baktığına bağlı. Senin de kırk bir numara olmaktan hoşlanacağından
emin değilim. Sayılara fazla takmış birine pek güvenmezdim. Kendine şunu sor,
bir ilişki mi istiyorsun, yoksa birisinin listesine girmek mi.
Sıranı beklemek
Terapistim dedi ki, seks birlikte yapılması gereken birşeydir. Ama eğer
yalnızca senin mahrem yerlerine dokunuyorsa & arada bir de senin onun
mahrem yerlerine dokunmana izin veriyorsa, o zaman birbirinizi izliyorsunuz
demektir, o kadar. İki ayrı tahtada Scrabble oynamak gibi neredeyse. İkiniz de
ne kazanabilirsiniz, ne de kaybedebilirsiniz.
Seks kölesi
Terapistim dedi ki, sana gözlerini kapatmanı söylemiş, ama açtığında
bir de baktın ki beklediğin hediye değil. Bir çift kelepçe. Ayrıca sırayla
yapmayı ya da seni kendine kelepçelemeyi önermeyeceği de belli. Sadece seni
yatağa bağlamak istemiş. Hayır dediğine sevindim. Seni hiç bırakmayabilirdi.
Randevumuzu kaçırabilirdin.
Beklemek daha iyi
Annem dedi ki, babanın yaptığı gibi kadınlardan yararlanmazsın umarım.
Benden yararlanamadı, çünkü izin vermedim. Ayrıca bir kadınla yatabilecek
olman, onunla yatman gerektiği anlamına gelmez. Evlenene kadar beklemelisin. O
zaman, dört gözle bekleyecek birşeyin olur. Öbür türlü birbirinizden
sıkılırsınız. Gerdek gecesi ne yapacağınızı bilemezsiniz. Seks yapmak istemez
canınız, çünkü çoktan yapmış olacaksınız.
Hep & sonsuza dek
Annem dedi ki, babanın sana kadınlar hakkında öğüt verdiğini duydum.
Onu dinleme. Uzman filan değil o. Bu kadar uzun süre evli kalmamızın tek nedeni
benim boşanmaya inanmamam. Evlenirsem bunun sonsuza dek süreceğini söyledim
kendime hep. Sonra ona da söyledim.
Başıboş köpek
Babam dedi ki, kız kardeşine hayat hikayemi anlatıyordum. Birden arka
bahçesindeki bir köpeğe bakmaya başladı & benim de bakmamı istedi. Benim
hayatım herhangi bir köpekten daha ilginç ama. Büyük Bunalım’dan sağ çıktım
ben. Annemle babama baktım. O köpek ne yaptı peki? Başını alıp gitti. Komşunun
evinden kaçtı. Maaşallah. O kadarını ben de yapardım. Evde kalıp annemle babama
yardım ettim ama.
Aile mezarlığı
Babam dedi ki, annemle babam burada gömülü. Bu büyükannen. Bu da
büyükbaban. Keşke beni burada dururken görebilselerdi. O zaman değerimi bilmek
zorunda kalırlardı. Buraya yalnızca ben geliyorum. Halan zahmet edemiyor. Adam
kovalamaktan sıra gelmiyor. Onları da buraya getirmemesi için hiçbir neden
olmadığını söylüyorum. Hiçbiri ölü bir aileyle tanışmaya meraklı değil dedi
bana.
Sözlükte
Babam dedi ki, madeni paranın iki yüzü vardır ya, yazı ve tura tarafı,
benim de birden fazla yüzüm var. O yüzden sana bağırdığım için özür diliyorum.
Boşluğuma geldi. Sen de bu kadar hassas olmayı bırak artık. Benim sana bağırmam
normal. İş tanımımın gereği bu. İnanmıyorsan sözlüğü açıp baba maddesine
bak. Eminim ki arada bir kötü olman gerektiğini yazıyordur & yazmıyorsa
sana daha iyi bir sözlük almam gerekecek.
Görüntü kalitesi
Mastürbasyon yaparken seni düşündüm. Sonra da onu. Televizyonda kanal
değiştirmek gibiydi. Sende kalırdım, ama onun görüntüsü daha iyiydi.
Yeni oyuncak
Bana bir prezervatif verdi. Sonunda açmayı başardığımda artık
kullanamayacak durumdaydım. Bir süre sonra kedisinin prezervatifle oynadığını
gördüm. Birinin işine yaradı hiç değilse diye sevindim.
Aşkta güvenlik
Pantalonumu çıkardı, penisimi tuttu & “Hızlı mı yapayım yavaş mı?”
dedi. “Hızlı,” dedim. Sonra fark ettim ki o kadar acele etmemek gerek. Ama çok
geç olmuştu bile.
Oda soğuktu
Beni, yatacak kadar iyi tanımadığını söyledi, onun yerine bana
mastürbasyon yaptı. Gözüme sperm kaçtı. Bir süre kapandı gözüm. Hiçbir şeyi
doğru yapamadığı için özür diledi. Ama zaten görecek çok bir şey de yoktu. Bir
tek ben soyunuktum.
Biraz ara vermek
Terapistim dedi ki, bütün günü seninle yatakta geçirmek dışında
birşeyler yapmak istiyor diye ona kızmamalısın. Ben bile senin her hafta gelip
seksin ne kadar şahane bir şey olduğunu anlatmandan sıkılıyorum. İlk yaptığında
eğlencelidir, tamam. Sonra bir düzlüğe ulaşman gerekir. Bence sen ilişkinin
bitmesinden korkuyorsun, o yüzden de onun seninle sürekli yatmasında
diretiyorsun, aksi halde onsuz ne kadar yalnız olacağını anlayacaksın. Ama seks
bunu engelleyemez. Seksin yapacağı tek şey, seni sürekli olarak prezervatif almaya
yollamaktır.
Sonuçlandırmak
Terapistim dedi ki, ikiniz de bu ilişkide bir sonuçlanma sağlamaya
çalışıyorsunuz. Sen onunla evlenmek istiyorsun. O senden ayrılmak istiyor.
Bence onun dediği olacak, çünkü onun senden ayrılması, senin onunla evlenmenden
çok daha kolay. Ona yüzük alman lazım, kan testi yaptırman lazım & iki
aileyi tanıştırman lazım. Onun yapması gereken tek şeyse seni bir daha
görmemek. Bunu yapmaya da başlamış gibi ayrıca.
Aynı dansı yapmak
Terapistim dedi ki, onunla kavga edip duruyorsun. Sana git diyor.
Gidiyorsun. Sonra seni geri istiyor. Dans gibi. Aylardır cha cha cha yapmaktan
sıkılmadın mı? Yeni bir dans öğrenmenin zamanı gelmedi mi sence, tango filan?
Seninle birlikte öğrenmek istemiyorsa, kendine yeni bir partner bulursun.
Şöyle böyle ilişki
Terapistim dedi ki, sevgilinin bazı rutinleri var galiba. Önce ciddi
bir ilişkisi oluyor. Sonra şöyle böyle bir ilişkisi. Ne yazık ki sen ciddi bir
ilişkiden hemen sonra tanıştın onunla. Bu rutinlerini bilseydin, Lütfen git ve
şöyle böyle ilişkini aradan çıkar, ciddi bir ilişkiye hazır olduğunda da beni
ara, diyebilirdin ona. Ama bilmiyordu. O da söylemedi.
Denklemi tamamlamak
Terapistim dedi ki, aşık olman pek uzun sürmüyor. Bir önceki kız
arkadaşına iki saniyede aşık olmuştun. Soğuk bir günde arabayı çalıştırmak daha
uzun sürer. Jefferson Airplane’in bir şarkısı vardır, “Why don’t you find
somebody to love?” (“Neden aşık olacak birini bulmuyorsun?”) Senin yaptığın da
bu. Ama denklemin sadece bir yarısını tamamlıyorsun. Karşılığında sana aşık
olacak birini bulmanın çok daha eğlenceli olduğunu hep unutuyorsun.
İyi bir başlangıç değil
Terapistim dedi ki, seni ilk buluşmanızda bir gay barına götürdüğüne
göre, erkeklerle çıkma konusunda fazla deneyimi olduğu söylenemez. Tuvalete
gidip seni orada tek başına bıraktığında, o herife boşta olmadığını anlatmak
zorunda kalmak zor olmuştur senin için herhalde. Belki sana bir şey anlatmaya
çalışıyordu – bütün erkeklerin kadınlarla yatmak zorunda olmadığını örneğin.
Eğer öyleyse, onu bir daha aramadın diye bozulmaması gerekirdi.
Paltolar
arasında seks
Terapistim dedi ki, partide seni vestiyer odasına götürüp kapıyı
kapatmak & pantalonunu indirmek onu heyecanlandırmış olmalı. Ama iki kadın
durmadan kapıyı çalıp paltolarını istediğinde canın çok sıkılmış olmalı, çünkü
başladığı şeyi bitirememiş oldu. Ayrıca o & sen odadan çıktığınızda,
herkesin pis pis baktığı sendin.
Başsız çıplak
Terapistim dedi ki, sana son erkek arkadaşının tablosunu gösterdiyse
& resimde adamın başı yoktuysa, belki de sana sözcüklerle anlatamadığı bir
şey anlatmaya çalışıyordu – yalnızca fiziksel bir ilişkiyle ilgilendiği gibi.
Kafanı keseceğinden korkmana gerek yok bence, ama eğer senin de çıplak bir
tablonu yapacaksa, kafanı oynatmadan tutmak için fazla yorulmasan daha iyi olur,
çünkü büyük olasılıkla resmini yaptığı şey orası olmayacak.
Tuvaletten sonra
Terapistim dedi ki, eğer tuvaletten çıktığımda, birlikte olduğum
kadının başka bir adamla konuştuğunu görseydim, bir daha gitmemeye çalışırdım,
bu da çok kolay olmazdı, özellikle bira içtikten sonra. İleride mesane
sorunlarıyla uğraşmak istemezsin herhalde. Ayrıca oturduktan sonra, o adam
elektrik mühendisi olduğuna göre çok zeki olmalı demesi beni sinirlendirirdi.
Herifin ne yaptığı beni hiç ilgilendirmezdi. Ne kadar iri olduğuyla
ilgilenirdim yalnızca, dövüşmem gerekirse diye.
Bekleme odası
Terapistim dedi ki, kız arkadaşını ofisime getirmek ve neye benzediğini
görmemi sağlamak iyi bir fikir değildi. Sırf bakarak karar veremem ki. Onunla
konuşmam gerekirdi. Onun hakkında ne düşündüğümü sorarsa, onu çok sevdiğimi
söyle. Sonra da dergilerimin sayfalarını koparmaması gerektiğini anlat bir
şekilde.
Kayıp çoraplar
Terapistim dedi ki, seni bir daha aramadığı için çok şanslısın,
özellikle de son erkek arkadaşının çoraplarını tuvalete atıp sifonu çektiğini
anlattıktan sonra. Hem senin borularını tıkardı, hem de senin eşyana saygı
göstermemiş olurdu. Kızgınlığını daha makul şekillerde ortaya koyan birini
bulmalısın. Her kavga ettiğinizde ertesi gün çekmeceni açıp çoraplarını saymak
zorunda kalmak hoşuna gitmezdi herhalde.
Kör inanç
Annem dedi ki, babanla yatmamın karşılığında aldığım şey sendin,
beklediğim ödül değildi bu. Seni hastaneye geri verememem, Bu benim oğlum
olamaz; bana yanlış bebeği vermişsiniz, çünkü onun için yaptığım bütün iyi
şeylerden nefret ediyor, diyememem ne kötü. Seni neden hemen geri getirmediğimi
sorarlar, ben de sana inandığımı söylerim, ağzını kapa desem de hep ağzın açık
yemene rağmen sonunda iyi olacağına inandığımı. Bana deli gözüyle bakarlar.
Ayı aşan inek
Annem dedi ki, kedi keman çalarken inek ayın üstünden sıçrayabiliyorsa,
sen her gün keman çalışsan ben neler yapabilirdim bir düşün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
adınızın görünmesini istiyorsanız ama google hesabınız yoksa lütfen yorumunuzun sonuna adınızı ekleyin.