"hizmet sektoru olarak yazarlik"tan kasıt: musteri ne istiyorsa onu uretenler, onu satanlar, onu anlatanlar. bir yazarin basina gelebilecek en kotu seyin, okuyucusuna muhtac olmasi oldugunu hep dusunmusumdur, ama bu onun da otesinde birsey, edebiyatin, kendisine yasam hakki taninmayacak sekilde marjinalize edilmesi. ustelik hala meraklisi varken, amerika gibi bir ulkede sayica hic de az degilken. ajanslar, yayinevleri, dagitimcilar ve kitapcilardan olusan bu endustri karsisinda edebiyat yazarlarinin, ya da yazi sanatcilarinin diyelim, cekilebilecekleri son nokta neresi? ressamlar gibi, tekil sanatseverlere manuskrilerini satmak, bunu basaramayanlarin bir sise sarap karsiliginda bakkala yazi hediye etmek zorunda kalmasi mi?
turkiye tabii bu halde degil henuz, ama hizla o yone dogru evriliyor benim gordugum kadariyla. cok ozeniyoruz endustrilesmeye. bir yaniyla dogru birsey bu, bu haliyle de cekilir nane degil cunku bizdeki yayincilik, ama bestseller furyasinin yayinevlerini, yazarlari, dagitimcilari, kitapcilari, okurlari ve medyayi nasil degistirdigini gormek icin ozel bir caba harcamak gerekmiyor.
sanat konusunda devlet desteginden hoslanmiyorum aslinda; gecis doneminde palyatif bir cozum olarak kullanilabilir, kullaniliyor da, ama uzun vadede gercek edebiyatin, ironik ama, yayinevlerinden ve kitapcilardan cekilecegini ve internete siginacagini dusunuyorum. yayinevlerine, kitapcilara ve amazon'a girmeyi basaracak edebiyatcilar yine olacaktir, ama edebiyatcilarin cogu, belki birleserek, belki tekil olarak, urunlerini internet uzerinden gosterecek ve cesitli satis yontemlerini dogrudan kullanacak - e-book konusunda onemli acilimlar bekliyorum onumuzdeki on yilda, evde kitap uretme teknolojisi konusunda da. internetin telefon kadar yayginlasmasini takip edecek bu gelismeler. her halukarda, "yazar" dedigimiz insanin tipolojisi ciddi anlamda degisecek, bir kez daha.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
adınızın görünmesini istiyorsanız ama google hesabınız yoksa lütfen yorumunuzun sonuna adınızı ekleyin.