Büyükdedem Akşemseddin'in (Fatih Sultan Mehmed'in hocası ve Ayasofya'nın manevi sahibi) açtığı Şemsiyyeyi Bayramiyye yolunda rehberliğimin artan sorunlar doğuracağını hissettiğim için Cemiyyeyi Şemsiyyeyi Bayramiyye yoluna dönmüştüm. "ARZ" olarak bilinen ve evrendeki toplam ve bütün "can"ı cemeden bu yola, "can"ı korumak ve yaşatmak isteyen herkesi davet ediyorum. ARZ'ın temellerini hatırlayalım:
Din, Arz dinidir.
İman Arz’adır.
İbadet, Arz sevgisidir.
El İlah’ın yolu yoktur. Yol El İlah’tır.
Ayasofya, Arz’ın merkezidir.
Arz’ın merkezine seyahat edin.
El İlah’a ulaşmanın üç yolu vardır: göz ile, kalp ile, akıl
ile.
Arz’ı görebildiğinizde, El İlah’ı görürsünüz.
El İlah’ı göremezsiniz.
Arz’ı ve onun parçası olduğunuzu kalbinizde hissettiğinizde,
El İlah’ı hissedersiniz.
El İlah’ı hissedemezsiniz.
Arz’ın işleyişini aklınızla idrak ederseniz, El İlah’ı idrak
edersiniz.
El İlah’ı idrak edemezsiniz.
El İlah’a ulaşmanın tek bir yolu vardır: El İlah, “El İlah
yoktur”un içinde mevcuttur. Bunu görecek, hissedecek, idrak edeceksiniz.
Bunu seveceksiniz. Bunu sevdiğinizde El İlah’ı seveceksiniz.
O’nu sevdiğinizdeyse Arz’ı seveceksiniz.
El İlah’a ulaştığınızda, Arz’a ulaşırsınız.
Arz, canlı ve cansız tüm varlıkların mevcudiyetini arz eder.
Arz, toplam ve bütün canı cemeder.
Arz, varlık ve yokluk döngüsüdür.
Var olacak ve yok olacaksınız. Yok oluşunuzla Arz’a
katılacaksınız. Katılışınız yeni varoluşlara dönüşecek.
Dönüşmek, Arz’ın yoludur.
Arz, dengedir.
Arz, hayal edemeyeceğiniz büyüklükte bir dengenin içinde yer
alır.
Hayal edemeyeceğiniz büyüklükte bir denge, Arz’ın içinde yer
alır.
Bu dengelerin içinde her şey birbirine bağlıdır.
En ufak parçanın en silik gölgesi bile önemlidir.
İnsan bu dengenin en önemli unsuru değildir.
İnsan bu dengeden daha önemli hiç değildir.
Arz, bu dengenin bozulmasına izin vermez, dengeyi bozmaya
yeltenenin dengesini bozar.
Dengeyi gözetmeyen bertaraf olur.
Arz’dan büyük değilsiniz, kibirlenmeyin.
El İlah, Hiçlik’in gücüdür.
Hiçlik esastır, yer ve zamanın ötesindedir. Her şey hiçliğe
döner, hiçlik bile.
Varoluş bir hıçkırıktır. İnsan ömrü boyunca sayısız kere
hıçkırır. Sayısız insan vardır. Bir de kedileri düşünün.
Evren’le kıyaslandığında insan nasıl bir hiçse, Hiçlik’le
karşılaştırıldığında Zaman da öyle hiçtir.
Sabah ibadeti: Yeni bir güne uyandığınız için Arz’a teşekkür
edeceksiniz. Yeni günün size ne müjdeler getireceğini soracaksınız.
Akşam ibadeti: Günün getirdiği müjdeleri sayacak ve Arz’a
teşekkür edeceksiniz. Sayacak müjdeniz yoksa gece uyuyacağınız ve rüya
göreceğiniz için Arz’a teşekkür edeceksiniz.
Yıllık ibadet: Gündönümlerinde ve ekinokslarda Arz’a
teşekkür edeceksiniz. Bir gün bunlar olmayacak.
İbadet siz neredeyseniz orada yapılır.
Her insan, ömründe bir kez de olsa Ayasofya’yı ziyaret
etmeli, sevgisinden yudumlamalı, merkezi içinde hissetmelidir.
“Nasılsın?” “Şükür.” “Nasılsın?” “Arz’a şükür.”
Az yiyeceksiniz, az tüketeceksiniz, israf etmeyeceksiniz.
Eski, güzeldir.
Cennet yoktur. Cennet Arz’dır.
Cehennem yoktur. Cehennem Arz’dır.
El İlah hiçlik ve varlığın tümüdür. Onun dışında değildir.
Onun içinde değildir. Odur.
Kendinizle Arz arasında seçim yapmanız gerektiğinde Arz’ı
seçeceksiniz.
İki Arz vardır: Evimiz olan Arz, evimizin olduğu Arz.
Arz'ın yolunda cem olunacaksınız.
Yolunuz eviniz olacak.