"Bir grup Başbakanlık muhabiriyle makamında sohbet toplantısı düzenleyen Devlet Bakanı Aliye Kavaf'a son günlerin tartışma konusu olan 'Muhteşem Yüzyıl' isimli dizi de soruldu. Fragmanları izlemediğini söyleyen Kavaf'a dizide Kanuni'nin 'kadın ve içki düşkünü' olarak tanıtıldığı ve 'harem' vurgusunun eleştirilere neden olduğu hatırlatıldı. Kavaf, bunun üzerine, Osmanlı ile ilgili yerli ve yabancı filmlerde harem vurgusunun yapıldığını dile getirerek, "Haremle ilgili bu yaklaşım oryantalist bir bakış açısı. Halbuki Osmanlı İmparatorluğu çok daha büyük ve geniş bir yapı." değerlendirmesinde bulundu."
diziyi sormuşlar. bakan izlemediğini söylemiş. gazeteciler "ne önemi var," demiş. bakan da "doğru," demiş, saydırmış ezberindekileri. kültür dünyamızın özeti mi bu, değil mi?
ama onun da ötesinde, yahu ne zaman bıkacağız şu herşeyimizi ama herşeyimizi ve özellikle geçmişimizi putlaştırma/ dokunulmazlaştırma/laf söyletmeme güdüklüğünden? birinci elizabeth'in aşk hayatını anlatan bir roman mesela, bakirenin aşığı gibi iç gıcıklayıcı bir başlıkla çıkmış; "ingiltere bundan ibaret değildir haşa" diyen bir bakan olmuş mudur acaba? aslında keşke olsa bir yandan da. bizim tımarhane pot yapmaz o zaman genel satıhta. her yer tımarhane olunca tımar daha tatlı olur, olmaz mı?
temel mesele şu: kurmaca bir metni/ filmi/ tiyatro oyununu gerçeğin devam ettiği bir alan olarak kabul ediyorlar. mesela kemal tahir bile, osmanlı'ya ilişkin düşüncelerini, yazdığı romanla temellendirebileceğini, serimleyebileceğini düşünmüş. baştan ayağa kurmaca bir metin, gerçeğin bile ancak kurmaca olanı beslemek üzere içeri alındığı bir metinde nasıl bir devlet-tarih tezi serimlenebilir? (başlı başına bir inceleme konusu tezli romanların içerdiği tezler...)
YanıtlaSilbir dizi ya da bir sinema filmiyle osmanlı'nın tarihsel gerçekliği ( ki bu da kimin nereden baktığına bağlı değil mi?) insanlara ne derece gösterilebilir? istiyorlar ki kurmacaya konu olan her neyse onların zihnindeki düşünceye/ imgeye denk gelsin. bu gerçekten üzerinde durulması gereken bir nokta: kurmaca metne, gerçeğin devam ettiği bir alan gözüyle bakmanın bugün türkiye'de edebiyatı, sinemayı, hatta plastik sanatları nasıl etkilediğini incelemek gerek...