kafamı kurcalayan birtakım sorular var, başlıktaki sorulara bağlanıyorlar sonuçta, şöyle açabilirim: türkiye'nin toplam nüfusu yaklaşık 74 milyon, seçmen sayısıysa 50 milyon. türkiye'deki kürt nüfusu yaklaşık 13,5 milyon, kürt seçmen sayısı da 50/74 oranından hareketle yaklaşık 9 milyon. bdp'nin toplam oy sayısı 2,8 milyon. yani bağımsız oyların hepsi bdp'ye yazıldığında bile, bdp'nin de tüm oylarını kürt seçmenlerden aldığını kabul ettiğimizde bile, 6,2 milyon kürt seçmenin ne istediğini bilmiyoruz demektir. başka bir açıdan bakalım: toplam kürt oyları, toplam seçmen sayısının %18'ine tekabül ediyor, yani bdp türkiye genelinde %10 oy barajını normalde rahat rahat geçebilmeli, mhp'den fazla oy alabilmeli. ama alamıyor. bu biraz tuhaf değil mi?
buradan, başka sorular çıkıyor tabii: kürt haklarını, kürtlere rağmen savunmak bir sorun teşkil etmemeli (işçi hakları -bazı- işçilere rağmen, kadın hakları -bazı- kadınlara rağmen savunulmak zorunda kalmadı mı, bu da öyle birşey deriz, geçeriz), ama kürt hakları hareketini omuzlayan kürtler için, kürt çoğunluğu ikna edememiş olmak ne anlama geliyor, diye düşünmek gerekmez mi? bu çoğunluk da mı stockholm sendromundan mustarip? bdp'nin hangi taleplerini benimsemiyorlar mesela? neden benimsemiyorlar? bdp için, kitlenin taleplerini politikaya taşımak yerine, kendi taleplerini kitleye benimsetmek daha mı önemli? "bölge"de ve "bölge" dışında yaşayan kürtler için, kürt hakları için böylesi daha mı iyi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
adınızın görünmesini istiyorsanız ama google hesabınız yoksa lütfen yorumunuzun sonuna adınızı ekleyin.