29.3.14

türkiye'nin sürdürülebilirliği



ekonomi bozulur, düzelir. siyasal kültür bozuldu mu kolay kolay düzelmez. birincisinin maliyetini dolar cinsinden hemen ölçebiliyorsunuz diye, ikincisinin maliyetinin daha büyük olacağını görmezden gelemezsiniz. türkiye bugün siyasal ve toplumsal anlamda, kaybedilen borsa puanlarının, düşen kurların, yabancı yatırımların riskli hale gelmesinin çok ötesinde bir maliyetle karşı karşıya. bu maliyet, 17 aralık’ta sıfırlanmaya çalışılan miktarın işaret ettiği buzdağından da fazla ayrıca.

kısaca söylemek gerekirse, bu maliyet türkiye’yi yeniden sürdürülebilir bir ülke haline getirmenin maliyeti. şu anda ülkenin giderek hızlanan bir biçimde, sürdürülemezliğin sınırına doğru yuvarlanışını çaresizce, gözüne ışık tutulmuş bir tavşan gibi kıpırdayamadan izliyoruz. bu, naif bir bakış açısından kaynaklanan bir inanamama hali değil: türkiye’de, tıpkı her yerde olduğu gibi, devlet aygıtı temelde bir çıkar üretme ve üleştirme aygıtı olarak çalışageldi, siyaset her zaman kirli bir oyun oldu, halk her zaman belli ölçülerde kullanıldı, çeşitli dönemlerde çeşitli topluluklar ezildi. ama bugün, bunların da çok ötesine geçmiş durumdayız – mesele artık “basit” bir yolsuzluk, kadrolaşma, şantaj meselesi olmaktan çıktı. devletin kendisi, pespaye bir manipülasyon merkezine indirgendi; türkiye halkı da bu merkezin çarklarına maruz kalıyor, ama daha kötüsü, bu çarkları hem sonsuz bir rahatlıkla kanıksıyor, hem de kendi dar tanımlı çıkarları için kullanmanın –karşı manipülasyonun- yollarını buluyor.

ülke halkıyla ülke yönetimi arasındaki ilişkinin kaldırabileceği belirli bir kinisizm dozu vardır, ayrıca belli bir miktar kinisizm her zaman iyidir; ama doz aşımı, “ülke”olarak tanımlanan projenin sürdürülebilmesini imkansız hale getirir. tapelerin var olabilmesi, devletin sürdürülebilirliğinin tehlikede olduğunu gösteriyor; tapelerin içeriğiyse bu toplumun sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. hangisinin daha vahim olduğunu tartışabiliriz elbette, ama ikisini bir arada düzeltemediğimiz takdirde bu oyunu kaybedeceğimiz açık. daha net söylemek gerekirse: bu ülkenin hem perde arkasındaki, hem perde önündeki dejenere manipülatörlerden en kısa sürede kurtulması gerekiyor. bu, uzun bir sürecin yalnızca ilk adımı olacak: enkazı temizlemek ve yerine ayakta durabilir, içine girilebilir bir bina inşa etmek için sabırla çalışmak gerekecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

adınızın görünmesini istiyorsanız ama google hesabınız yoksa lütfen yorumunuzun sonuna adınızı ekleyin.