29.10.14

"cumhuriyet: alkışla olmaz"

 

cumhuriyet'in 75. yılında, cogito dergisinde bir yuvarlak masa söyleşisi yapmıştım; ahmet aslan, kürşat bumin, ismail kara, hükhet sirman, mümtaz soysal ve mete tunçay katılmıştı: "cumhuriyet: alkışla olmaz." bugün bayram vaazı niyetine bu uzun söyleşiyi okumak isteyebilirsiniz diye düşündüm.

tartışma daha çok cumhuriyet projesinin ortaya çıkışı, hedefleri ve geldiği/gelemediği yeri ele alıyor. 16 yıl öncesinin tartışması bu, pek çok bakımdan tuhaf bir eskiliği var, bunu görmek bile kendi içinde ilginç. jakobenlik tartışmaları, askeri vesayet tartışmaları; mümtaz soysal'ın "demokrasi, cumhuriyeti bozuyor" çıkışı, nükhet sirman'ın "cumhuriyet başarılı, çünkü herkes aynı olmak istiyor, kimse farklılığıyla varoluşunu tanımlamak istemiyor" saptaması, 1920'lerdeki cumhuriyet tartışmaları sırasında tek adamlık endişesi yüzünden bazılarının cumhuriyet fikrine muhalefet etmeleri, cumhuriyet yönetiminin meclis'te toplam üye sayısının yarısından azıyla kabul edilmiş olması - çok ilginç bir dolu konu var.

belki bu 16 yılda asıl değişen şey, cumhuriyet'i artık "ilerlemeci" - "modernleşmeci" bir proje olarak tanımlamayı bırakıp çoğunlukçu bir yönetim biçimi olarak görmeye evrilmiş olmamız. bu anlamda belki de soysal haklı çıktı - demokrasi, cumhuriyeti yendi (tabii soysal bunu üzülerek söylüyordu). belki bir 15 yıl sonra, bugün artık görmeye başladığımız (ve rejim olarak bastırmaya çalıştığımız) farklılık temelli ortak varoluşun hakimiyet kurduğu bir cumhuriyet biçimine evrilmiş oluruz, kim bilir.

cogito 15 söyleşisi: "alkışla cumhuriyet olmaz"